Şanlıurfa'da Gezilecek Yerler
Şanlıurfa Gezilecek Yerler | Tarihi ve Turistik 24 Yer Haritalı
Merhaba sevgili gezi severler! Bu yazımda, “Şanlıurfa gezilecek yerler” listesini en detaylı haliyle, kendi deneyimlerime dayanarak hazırladım. Hem tarih hem de turistik güzelliklerle dolu bu şehirde her köşe başka bir hikâye anlatıyor. İşte Şanlıurfa’nın en güzel 24 yeri:
Bu yerleri gezerken her adımda Şanlıurfa’nın binlerce yıllık tarihini, kültürünü ve misafirperverliğini hissedeceksiniz. Özellikle Balıklıgöl, Göbeklitepe ve Harran Evleri gibi noktalar, şehrin simgesi haline gelmiş durumda. Çarşılarda bakır ustalarının çekiç seslerini duymak, isot kokusunu içinize çekmek ve yerel lezzetleri tatmak ise bu deneyimi unutulmaz kılıyor.
Şanlıurfa’ya gelen herkesin mutlaka bir sıra gecesine katılıp Urfa mutfağının tadına varmasını tavsiye ederim. Ayrıca Halfeti’de tekne turu, Soğmatar ve Bazda Mağaraları gibi daha az bilinen rotalar sizi bambaşka bir dünyaya götürecek.
Kısacası “Şanlıurfa Gezilecek Yerler | Tarihi ve Turistik 25 Yer” listesi, hem ilk kez gelenlere hem de tekrar tekrar bu şehri keşfetmek isteyenlere rehber olacak. Bu rotayı takip ederek sadece gezmekle kalmayacak, bu kadim şehrin ruhunu da içinize çekeceksiniz.
1.Balıklıgöl


Şanlıurfa’nın kalbinde yer alan Balıklıgöl, şehre adım atan her gezginin mutlaka görmek istediği ilk duraklardan biri. Rivayetlere göre Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer olan bu kutsal mekân, bugün hem dini açıdan hem de kültürel ve turistik yönüyle Şanlıurfa’nın simgesi hâline gelmiş durumda. Buraya vardığınızda sadece tarihi değil, aynı zamanda huzuru da hissediyorsunuz.
Ben Balıklıgöl’e ilk kez sabahın erken saatlerinde vardığımda, gölün etrafında dolaşan güvercinler, suyun berraklığında süzülen balıklar ve insanları sarmalayan dinginlik, bana buranın neden bu kadar özel olduğunu hissettirmişti. Gölün çevresindeki taş mimari, camiler, avlular ve çeşmeler, ziyaretinize tarihi bir atmosfer katıyor.
Balıklıgöl’ün Özellikleri
Rivayete göre Nemrut’un ateşinin Allah tarafından suya, odunlarının ise balıklara dönüştüğü yerdir.
Göldeki balıklar kutsal kabul edilir, asla avlanmaz ve zarar verilmez.
Çevresinde Halil-ür Rahman Camii ve Rızvaniye Camii gibi önemli yapılar bulunur.
Gece aydınlatmasıyla birlikte eşsiz bir manzara sunar.
Balıklıgöl’de Yapılacaklar
Gölde süzülen kutsal balıkları izlemek,
Çevredeki camileri ve tarihi yapıları ziyaret etmek,
Taş avluların gölgesinde soluklanmak,
Fotoğraf çekmek; özellikle akşamüstü ışığında gölün manzarası unutulmaz kareler sunuyor.
Ziyaret İpuçları
Sabah erken saatlerde veya akşamüstü ziyaret ederseniz hem kalabalıktan uzaklaşabilir hem de ışığın en güzel hâlini yakalayabilirsiniz.
Çevredeki çay bahçelerinde oturup göle karşı keyifli bir mola verebilirsiniz.
Dini bir atmosfer olduğundan dolayı kıyafet seçiminizde buna uygun bir tercih yapmanız faydalı olur.
Sıkça Sorulan Sorular
Balıklıgöl nerede?
Şanlıurfa şehir merkezinde, kolay ulaşılabilir bir noktada yer almaktadır.
Balıklıgöl’ün önemi nedir?
Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer olduğuna inanılır. Bu nedenle hem Müslümanlar hem de farklı inançlara sahip ziyaretçiler için kutsal kabul edilir.
Balıklıgöl’de balıklar neden kutsal sayılıyor?
Efsaneye göre ateşin balıklara dönüşmesiyle ortaya çıktıkları için kutsal kabul ediliyor ve asla tutulmuyor.
Balıklıgöl ziyareti için ücret ödeniyor mu?
Hayır, giriş ücretsizdir. Çevresini dilediğiniz gibi gezebilirsiniz.
Balıklıgöl’ü gezmek için ne kadar zaman ayırmalı?
Yaklaşık 1-2 saat, hem gölü hem de çevresindeki camileri gezmek için yeterlidir.
✨ Eğer mistik hikâyelerle yoğrulmuş, hem ruhunuza huzur verecek hem de size unutulmaz manzaralar sunacak bir yer arıyorsanız, Balıklıgöl Şanlıurfa seyahatinizin olmazsa olmaz durağı olmalı. Burada geçirdiğiniz vakit size hem tarihle hem de inançla iç içe eşsiz bir deneyim sunacak.
👉 Şanlıurfa’daki diğer kutsal mekânlar ve gezilecek yerler hakkında daha fazla bilgi için urfarezervasyon.com’u ziyaret edebilirsiniz.
2.Göbeklitepe


Dünyanın en eski tapınağı olarak kabul edilen Göbeklitepe, Şanlıurfa şehir merkezine yaklaşık 18 kilometre mesafede, tarihin akışını değiştiren bir keşif olarak karşımıza çıkıyor. İnsanlık tarihinin sıfır noktası olarak anılan bu arkeolojik alan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor ve her yıl dünyanın dört bir yanından binlerce gezgini ağırlıyor.
Benim Göbeklitepe ziyaretim sabahın erken saatlerinde başladı. Daha müze girişinden itibaren buranın sadece bir arkeolojik alan olmadığını, aynı zamanda insanlık tarihine açılan bir pencere olduğunu hissediyorsunuz. Taşlarla çevrili bu devasa sütunlara dokunmak mümkün olmasa da, onları yakından görmek bile geçmişle bağ kurmanıza yetiyor.
Göbeklitepe’nin Önemi
12.000 yıllık geçmişiyle bilinen Göbeklitepe, tarım ve yerleşik hayattan çok önce yapılmış olmasıyla insanlık tarihine yeni bir bakış açısı sunuyor.
Daire şeklinde düzenlenmiş T biçimli dev taş sütunlar üzerindeki hayvan kabartmaları, dönemin inanç sistemleri hakkında ipuçları veriyor.
Dünyadaki bilinen en eski tapınak kompleksi olarak kabul ediliyor.
Göbeklitepe’de Gezilecek Noktalar
Ana Tapınak Alanı: En etkileyici nokta, devasa T biçimli taş sütunların dairesel düzenlenişi.
Ziyaretçi Merkezi ve Müze: Göbeklitepe hakkında detaylı bilgi alabilir, replikaları inceleyebilirsiniz.
Seyir Terasları: Arkeolojik alanı yukarıdan görerek fotoğraf çekmek için en ideal noktalar.
Göbeklitepe Ziyaret İpuçları
Ziyaret için sabah erken saatleri tercih edin; hem kalabalıktan uzak hem de güneş ışığı fotoğraf çekmek için harika oluyor.
Rahat yürüyüş ayakkabısı giyin, çünkü alan geniş ve yürüme mesafesi fazla.
Yaz aylarında sıcaklık yüksek olabileceği için yanınızda mutlaka şapka ve su bulundurun.
Giriş biletinizi internetten veya müze gişesinden temin edebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Göbeklitepe nerede?
Şanlıurfa şehir merkezine 18 km uzaklıkta, Örencik Köyü yakınlarında yer almaktadır.
Göbeklitepe’nin yaşı kaç?
Yaklaşık 12.000 yıl öncesine, Neolitik döneme tarihlenmektedir.
Göbeklitepe giriş ücreti ne kadar?
Müze Kart geçerlidir. Güncel fiyatlar için ziyaret öncesi kontrol etmek faydalı olacaktır.
Göbeklitepe’yi gezmek ne kadar sürer?
Ortalama 1,5 - 2 saat ayırarak hem arkeolojik alanı hem de ziyaretçi merkezini rahatlıkla gezebilirsiniz.
Göbeklitepe çocuklarla gezilebilir mi?
Evet, alan aile ziyaretlerine uygundur. Ancak çocukların güvenliği için alan içinde dikkatli olunması gerekir.
✨ Göbeklitepe, sadece bir arkeolojik kazı alanı değil, aynı zamanda insanlığın inanç sistemlerinin ve toplumsal yaşamının nasıl başladığını gösteren eşsiz bir açık hava müzesi. Eğer tarihe meraklıysanız, bu yolculuk sizi binlerce yıl öncesine götürecek.
👉 Şanlıurfa seyahatinizi planlarken Göbeklitepe’yi listenizin en başına yazın. Daha fazla gezi önerisi ve detaylı bilgiler için urfarezervasyon.com’u takip etmeyi unutmayın.
3.Harran Kümbet Evleri


Şanlıurfa’nın tarihi dokusunu en iyi yansıtan yerlerden biri kuşkusuz Harran Kümbet Evleri. Harran Ovası’nın ortasında, kendine özgü mimarisiyle dikkat çeken bu evler, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da ilgisini çeken kültürel miraslardan biri. Benim Harran gezim sırasında en çok etkilendiğim yerlerden biri işte bu konik kubbeli evler oldu. Fotoğraf karelerine sığdırmaya çalıştığımda bile, aslında her bir taşın içinde yüzyılların hikâyesini taşıdığını hissediyorsunuz.
Harran Kümbet Evleri’nin Tarihi ve Mimari Özelliği
Kümbet evler, bölgenin sert iklim koşullarına karşı geliştirilmiş oldukça akıllı bir mimari sistem. Yazın kavurucu sıcağında serin, kışın soğuk havalarda ise sıcak tutuyor. Taşların üst üste bindirilmesiyle oluşturulan konik çatılar, hem dayanıklılık sağlıyor hem de bölgeye estetik bir siluet kazandırıyor.
Evlerin yapımında genellikle kerpiç taş ve yöresel malzemeler kullanılıyor.
Kubbeler üst üste bindirilmiş tuğlalarla inşa ediliyor ve çatıda delikler bırakılarak hava akışı sağlanıyor.
Harran’daki bu yapı geleneği, binlerce yıl öncesine kadar uzanıyor ve halen bazı aileler tarafından yaşam alanı olarak kullanılıyor.
Harran Kümbet Evleri’nde Gezilecek Noktalar
Kültürel Evler ve Müzeler: Bazı kümbet evler, içleri gezilebilecek şekilde düzenlenmiş. Burada yöresel eşyaları, kıyafetleri ve eski yaşam tarzını görebilirsiniz.
Fotoğraf Noktaları: Konik kubbeli evler, özellikle gün batımında eşsiz kareler yakalamanızı sağlıyor.
Harran Höyüğü: Kümbet evlerin hemen yakınında yer alan höyük, bölgenin tarihine ışık tutuyor.
Harran Kümbet Evleri’ne Giderken Bilmeniz Gerekenler
Şanlıurfa şehir merkezinden Harran’a yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuk ile ulaşabilirsiniz.
Özellikle yaz aylarında bölge oldukça sıcak olduğu için sabah veya akşam saatlerini tercih etmek daha keyifli oluyor.
Köy halkı oldukça misafirperver; kimi zaman evlerini gezmeniz için sizi içeri davet edebiliyorlar.
Sıkça Sorulan Sorular
Harran Kümbet Evleri nerede?
Şanlıurfa şehir merkezine yaklaşık 44 kilometre uzaklıktaki Harran ilçesinde bulunuyor.
Harran Kümbet Evleri’ne giriş ücretli mi?
Genel olarak köy içerisinde dolaşmak ücretsiz. Ancak bazı özel müze-evler için cüzi bir giriş ücreti alınabiliyor.
Harran Kümbet Evleri ne zaman yapılmıştır?
Bu mimari geleneğin kökeni binlerce yıl öncesine dayanıyor. Günümüzde görülen evlerin çoğu ise 200-300 yıllık geçmişe sahip.
Harran Kümbet Evleri neden önemli?
Hem iklim koşullarına uygunluğu hem de tarih boyunca devam eden geleneksel yapım teknikleriyle UNESCO aday listesinde yer alacak kadar kıymetli bir kültürel miras.
Harran Kümbet Evleri’ni gezmek ne kadar sürer?
Yaklaşık 1-2 saat ayırarak hem kümbet evleri gezebilir hem de çevresindeki tarihi noktaları keşfedebilirsiniz.
✨ Harran Kümbet Evleri, adeta zamanda yolculuk yaptırıyor. Burada sadece bir evi değil, bir yaşam kültürünü, bir geleneği, bir medeniyetin izlerini görebiliyorsunuz. Eğer yolunuz Şanlıurfa’ya düşerse, Balıklıgöl ve Göbeklitepe gibi yerlerin yanı sıra mutlaka Harran’ı da listenize ekleyin.
👉 Daha fazla gezi önerisi ve detaylı Urfa rehberi için urfarezervasyon.com’u takip etmeyi unutmayın.
4.Şanlıurfa Kalesi


Şanlıurfa sokaklarında dolaşırken yüksekçe bir tepenin üzerinde tüm heybetiyle yükselen Şanlıurfa Kalesi dikkatimi çekti. Balıklıgöl’ün hemen arkasında yer alan bu tarihi yapı, şehre yukarıdan bakan konumuyla hem geçmişin izlerini hem de günümüz Urfa’sının canlılığını aynı anda görmenizi sağlıyor.
Kaleye çıktığımda ilk hissettiğim şey, buranın sadece taşlardan ibaret olmadığıydı. Yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Şanlıurfa Kalesi, Roma’dan Bizans’a, Eyyubilerden Osmanlı’ya kadar pek çok kültürün izini taşıyor. Bugün görülen surlar 9. yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edilmiş olsa da kalenin tarihi kökleri çok daha eskilere dayanıyor. Özellikle tepenin üzerinde yer alan iki devasa sütun, Urfa’nın simgelerinden biri hâline gelmiş durumda.
Kalenin en güzel yanı ise sunduğu manzara. Yukarı çıktığınızda Balıklıgöl, camilerin kubbeleri, dar sokaklar ve Mezopotamya ovası gözlerinizin önüne seriliyor. Gün batımında bu manzarayı izlemek, hem fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler hem de gezginler için unutulmaz bir deneyim sunuyor. Sessizlikle birleşen tarihi atmosfer, insana adeta geçmişle bugünü aynı anda yaşatıyor.
Kale içinde detaylı bir yapı kalmamış olsa da surların üzerinde dolaşmak, taşlara dokunmak ve buradaki havayı solumak sizi zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Özellikle çocukların koşuşturduğu, yerel halkın nefes almak için geldiği bu alan, tarihiyle birlikte günlük yaşamın da bir parçası hâline gelmiş.
Buraya ulaşmak için Balıklıgöl’den başlayan kısa ama dik bir yürüyüş yapmanız gerekiyor. Yol boyunca karşılaştığınız taş basamaklar sizi biraz zorlayabilir ama yukarıda sizi bekleyen manzara her şeye değer. Giriş ücretsiz ve günün her saati açık. Eğer yaz aylarında ziyaret ederseniz, öğlen sıcağından kaçınmak için sabah erken saatleri veya akşamüstünü tercih etmenizi tavsiye ederim.
Şanlıurfa Kalesi, şehrin tarihi dokusunu keşfetmek isteyen herkes için mutlaka görülmesi gereken bir nokta. Surların üzerinden şehre bakarken sadece bir manzarayı değil, binlerce yıllık bir geçmişi de görüyorsunuz. Eğer yolunuz Urfa’ya düşerse, Balıklıgöl ziyaretinizi kaleye çıkmadan tamamlamayın. Çünkü burası, şehri anlamanın ve hissetmenin en güzel yollarından biri.
5.Rızvaniye Camii


Balıklıgöl’ün kıyısında yürürken, göle yansıyan zarif siluetiyle karşıma çıkan ilk yapı Rızvaniye Camii oldu. Gölün huzurlu atmosferine eşlik eden bu cami, hem mimarisiyle hem de ruhani havasıyla ziyaretçilerini etkiliyor. Tarihle iç içe bir yolculuğa çıkmak isteyen herkes için Rızvaniye Camii, Şanlıurfa’nın görülmesi gereken en özel duraklarından biri.
Cami, 18. yüzyılda Osmanlı valilerinden Rızvan Ahmet Paşa tarafından yaptırılmış. Barok üslubun Osmanlı mimarisiyle buluştuğu bu yapı, Balıklıgöl’ün batı kıyısında konumlanıyor. Uzun ve ihtişamlı revakları, ince işçilikli taş süslemeleri ve göle bakan manzarasıyla adeta bir açık hava sanat eseri gibi. Caminin avlusuna adım attığınızda ise sizi dingin bir atmosfer karşılıyor; güvercinlerin kanat sesleri, suyun huzurlu sesiyle birleşerek ziyaretinize farklı bir anlam katıyor.
Benim için en etkileyici an, caminin göle açılan kapısından içeriye bakmaktı. Suyun yüzeyinde süzülen kutsal balıklar ve caminin zarif minaresi bir araya geldiğinde ortaya muazzam bir manzara çıkıyor. Fotoğraf tutkunları için burası tam bir cennet; özellikle gün batımında gökyüzünün kızıllığıyla caminin taşlarının renk değiştirdiğini görmek, unutulmaz kareler sunuyor.
Rızvaniye Camii sadece mimarisiyle değil, manevi değeriyle de ön plana çıkıyor. Balıklıgöl’ün yanı başında bulunduğu için buraya gelen ziyaretçilerin mutlaka uğradığı bir ibadet mekânı. İbadet etmeyen ziyaretçiler için bile caminin huzurlu atmosferinde bir süre oturup dinlenmek, şehrin yoğunluğundan uzaklaşmak için harika bir deneyim.
Camiye ulaşmak oldukça kolay. Şanlıurfa şehir merkezinden yürüyerek Balıklıgöl’e geldiğinizde, cami hemen gölün kıyısında sizi karşılıyor. Giriş ücretsiz ve günün her saati ziyaret edilebiliyor. Özellikle sabah erken saatlerde caminin sessizliğini yaşamak ya da akşamüstü göl manzarası eşliğinde oturmak en keyifli zamanlar.
Şanlıurfa’ya yolunuz düştüğünde, Balıklıgöl ziyareti yaparken Rızvaniye Camii’ne uğramadan dönmeyin. Çünkü burası sadece bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda Urfa’nın tarihini, kültürünü ve inançlarını yansıtan en önemli simgelerden biri. Göle yansıyan minaresiyle hafızanıza kazınacak bu cami, gezinizin unutulmaz duraklarından biri olacak.
6. Ayn Zeliha Gölü


Balıklıgöl’ün hemen yanında yer alan Ayn Zeliha Gölü, Şanlıurfa’da beni en çok etkileyen noktalardan biri oldu. Göle yaklaşırken, hem huzur veren manzarası hem de taşıdığı efsaneler insanı içine çekiyor. Şehrin kalabalığından uzaklaşıp tarihin ve inancın izlerini sürmek isteyenler için burası adeta saklı bir cennet.
Rivayete göre, Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı dönemde Nemrut’un kızı Zeliha, İbrahim’e duyduğu inanç ve sevgi sebebiyle gözyaşlarına hâkim olamaz. İşte o gözyaşlarının döküldüğü yerde bu gölün oluştuğuna inanılır. Bu yüzden “Ayn Zeliha” yani “Zeliha’nın gözü” adı verilmiştir. Bugün gölde yüzen balıklar tıpkı Balıklıgöl’deki gibi kutsal kabul edilir ve özenle korunur. Göle baktığınızda suyun dinginliği ve balıkların zarif hareketleri, hikâyeyi daha da anlamlı kılıyor.
Ayn Zeliha Gölü’nün çevresi de oldukça keyifli. Gölün etrafında yürüyüş yapabilir, oturma alanlarında dinlenebilir ve özellikle gün batımında göle vuran kızıl tonları izleyebilirsiniz. Sessizliği sevenler için sabah erken saatler ideal; gölün üzerindeki hafif sis ve kuş sesleri mistik bir atmosfer yaratıyor. Benim için en unutulmaz anlardan biri, göl kıyısında oturup yerel halkın anlattığı efsaneleri dinlemek oldu. Herkesin anlattığı farklı bir ayrıntı var ve bu çeşitlilik, gölü daha da büyülü kılıyor.
Buraya ulaşım son derece kolay. Şanlıurfa şehir merkezinden yürüyerek Balıklıgöl’e geldiğinizde, Ayn Zeliha Gölü hemen yanı başında sizi karşılıyor. Giriş ücretsiz ve günün her saati ziyaret edilebiliyor. Çevrede küçük çay bahçeleri ve dinlenme alanları bulunuyor; göl manzarası eşliğinde bir çay içmek bile ayrı bir keyif.
Şanlıurfa’ya geldiğinizde sadece Balıklıgöl ile yetinmeyin; Ayn Zeliha Gölü’nü de mutlaka görün. Çünkü burası yalnızca bir su kaynağı değil, inançların, efsanelerin ve huzurun bir araya geldiği büyülü bir nokta. Suyun üzerindeki balıkları izlerken, Zeliha’nın gözyaşlarının binlerce yıldır hâlâ aktığını hissedeceksiniz.
7. Halil-ür Rahman Camii


Şanlıurfa’ya adım attığımda, mistik atmosferiyle beni en çok etkileyen yerlerden biri Balıklıgöl oldu. Gölün hemen yanı başında yükselen Halil-ür Rahman Camii ise bu atmosferi tamamlayan en önemli yapı. Sessizliği, tarihi dokusu ve göle yansıyan siluetiyle burası, Urfa ziyaretimin unutulmaz duraklarından biri hâline geldi.
Halil-ür Rahman Camii, Eyyubiler döneminde 1211 yılında inşa edilmiş. Caminin yapıldığı alanın önemi ise çok daha eskiye dayanıyor. Rivayete göre burası, Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yerin tam yanında bulunuyor. Bu sebeple cami, sadece mimarisiyle değil, manevi değeriyle de özel bir konuma sahip. Halk arasında “Döşeme Camii” ya da “Halil-ür Rahman Dergâhı” olarak da biliniyor.
Caminin avlusuna girdiğimde, ilk olarak huzurlu bir sessizlik karşılıyor beni. Taş duvarların serinliği, avludaki güvercinlerin kanat sesleri ve gölden gelen su sesi bir araya gelerek insana tarifsiz bir dinginlik veriyor. Caminin iç mekânında ise sade ama etkileyici bir atmosfer hâkim. Kubbesi, mihrap süslemeleri ve taş işçiliği, Urfa’nın köklü tarihini adeta gözler önüne seriyor.
Benim için en güzel anlardan biri, gün batımında caminin göle bakan kısmında oturmak oldu. Gökyüzü kızıllığa bürünürken caminin minaresi ve kubbesi Balıklıgöl’ün sularına yansıyor. Fotoğraf tutkunları için bu anı yakalamak, Urfa gezisinin en kıymetli karelerinden biri olabilir.
Camiye ulaşmak oldukça kolay. Şanlıurfa şehir merkezinde yer alan Balıklıgöl’e yürüyerek geldiğinizde, cami hemen karşınıza çıkıyor. Giriş ücretsiz ve günün her saati ziyaret edilebiliyor. Sabah erken saatlerde ibadete gelenlerle birlikte bulunmak ya da akşamüstü göl manzarası eşliğinde dinlenmek bambaşka bir deneyim sunuyor.
Halil-ür Rahman Camii, sadece bir ibadet mekânı değil; Şanlıurfa’nın ruhunu, inancını ve tarihini yansıtan en önemli simgelerden biri. Eğer bu şehre yolunuz düşerse, Balıklıgöl’ün kutsal atmosferini cami ziyaretiyle taçlandırmadan dönmeyin. Burası hem manevi huzur arayanlar için hem de şehrin kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir durak.
Halil-ür Rahman Camii Sıkça Sorulan Sorular
Halil-ür Rahman Camii nerede?
Cami, Şanlıurfa şehir merkezinde, Balıklıgöl’ün hemen yanında yer alıyor. Yürüyerek kolayca ulaşılabiliyor.
Halil-ür Rahman Camii’nin tarihi nedir?
Cami, 1211 yılında Eyyubiler döneminde inşa edilmiştir. Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yerin yanında bulunması sebebiyle manevi önemi büyüktür.
Camiye giriş ücretli mi?
Hayır, Halil-ür Rahman Camii ziyareti tamamen ücretsizdir.
Ziyaret için en uygun saatler hangisi?
Sabah erken saatlerde ibadet atmosferini yaşamak, akşamüstü ise göl manzarasıyla gün batımını izlemek en keyifli zamanlardır.
Halil-ür Rahman Camii fotoğraf çekmek için uygun mu?
Evet, özellikle gün batımında caminin Balıklıgöl’e yansıyan silueti fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunar.
Halil-ür Rahman Camii ile Balıklıgöl arasında nasıl bir bağlantı var?
Cami, Balıklıgöl’ün hemen kıyısında bulunuyor. Ziyaretiniz sırasında hem gölün kutsal atmosferini yaşayabilir hem de caminin tarihi dokusunu keşfedebilirsiniz.
8. Gümrük Hanı


Şanlıurfa sokaklarını adımlarken tarihin izlerini her köşe başında görmek mümkün. Bu izlerin en canlı şekilde hissedildiği yerlerden biri de kuşkusuz Gümrükhanı. Şehrin kalbinde yer alan bu han, hem mimarisi hem de günümüzdeki canlı atmosferiyle ziyaretçilerine geçmişle bugün arasında bir köprü kuruyor. Benim için burası, Şanlıurfa gezimin en otantik ve en çok vakit geçirmek istediğim noktalarından biri oldu.
yüzyılda Osmanlı döneminde inşa edilen Gümrükhanı, dönemin ticaret hayatının ne kadar hareketli olduğunu gösteriyor. Adından da anlaşılacağı üzere burası, tüccarların mallarını depoladığı, ticaret yaptığı ve kervanların konakladığı önemli bir merkezmiş. Kalın taş duvarları, geniş avlusu ve iki katlı yapısıyla han, günümüze kadar oldukça sağlam bir şekilde ulaşmış.
Avlusuna adım attığınızda sizi taş revakların altındaki otantik atmosfer karşılıyor. Burada yer alan küçük çarşı dükkânlarında gümüş işlemelerden bakır ürünlere, yöresel el sanatlarından hediyelik eşyalara kadar birçok şey bulmak mümkün. Benim ilgimi en çok çeken ise, el emeğiyle yapılan Urfa’ya özgü takılar ve rengârenk dokumalar oldu.
Gümrükhanı’nın bir diğer güzelliği ise avludaki kafeler. Tarihi taş duvarların arasında oturup bir fincan menengiç kahvesi ya da Urfa’ya özgü mırra içmek, gerçekten eşsiz bir deneyim. Burada oturduğunuzda sadece bir kahve içmiyor, tarihin içinde soluklanıyorsunuz. Özellikle yaz aylarında gölgelik altında serin bir mola vermek için ideal bir yer.
Fotoğraf tutkunları için de Gümrükhanı tam bir cennet. Avlunun taş işçiliği, kemerli revakları ve gün ışığının duvarlara düşen gölgeleri büyüleyici kareler sunuyor. Ben sabahın erken saatlerinde ziyaret ettim, hem daha sakin bir atmosfer vardı hem de ışık fotoğraf çekmek için harikaydı.
Gümrükhanı şehir merkezinde, kolayca ulaşılabilecek bir konumda bulunuyor. Balıklıgöl ve Halil-ür Rahman Camii gibi diğer turistik noktalara çok yakın. Burayı gezi rotanıza mutlaka eklemelisiniz çünkü Şanlıurfa’nın tarihi dokusunu en canlı şekilde hissedebileceğiniz nadir yapılardan biri.
Sonuç olarak, Gümrükhanı sadece bir tarihi eser değil; aynı zamanda yaşayan bir kültür noktası. İçinde alışveriş yapabilir, kahvenizi yudumlayabilir, tarihle baş başa kalabilirsiniz. Eğer yolunuz Şanlıurfa’ya düşerse, burayı görmeden dönmeyin derim.
Gümrükhanı Sıkça Sorulan Sorular
Gümrükhanı nerede?
Gümrükhanı, Şanlıurfa şehir merkezinde yer alıyor. Balıklıgöl, Halil-ür Rahman Camii ve Rızvaniye Camii gibi önemli turistik noktalara yürüme mesafesinde bulunuyor.
Gümrükhanı’nın tarihi nedir?
16. yüzyılda Osmanlı döneminde inşa edilmiştir. Tüccarların konakladığı, mallarını depoladığı ve ticaret yaptığı önemli bir ticaret merkeziydi.
Gümrükhanı giriş ücretli mi?
Hayır, Gümrükhanı’nı ziyaret etmek ücretsizdir.
Gümrükhanı’nda ne yapılır?
Avludaki kafelerde menengiç kahvesi veya mırra içebilir, küçük dükkânlardan gümüş işlemeler, bakır ürünler ve yöresel hediyelikler satın alabilirsiniz. Ayrıca fotoğraf çekmek için de harika bir yerdir.
Gümrükhanı’na hangi saatlerde gidilir?
Gümrükhanı günün her saati ziyaret edilebilir. Ancak sabah erken saatlerde daha sakin bir atmosfer yakalayabilir, öğleden sonra ise canlı Urfa kültürünü hissedebilirsiniz.
Gümrükhanı’nda kadınlar ve aileler rahatça gezebilir mi?
Evet, Gümrükhanı güvenli ve herkesin keyifle zaman geçirebileceği bir yerdir. Aileler, çocuklar ve kadın ziyaretçiler için uygundur.
Gümrükhanı’na yakın gezilecek yerler nelerdir?
Balıklıgöl, Ayn Zeliha Gölü, Halil-ür Rahman Camii, Rızvaniye Camii ve Urfa Kalesi Gümrükhanı’na çok yakındır. Aynı gün içinde hepsini rahatlıkla gezebilirsiniz.
Gümrükhanı’nda ne yenir, ne içilir?
En çok tercih edilenler menengiç kahvesi ve mırra’dır. Ayrıca bazı kafelerde yöresel tatlıları da bulabilirsiniz.
9. Bakırcılar Çarşısı


Şanlıurfa’nın dar sokaklarında yürürken bakırın çekiç sesleri kulağıma çalındığında, doğru yerde olduğumu hemen anladım: Bakırcılar Çarşısı. Urfa’nın en otantik noktalarından biri olan bu çarşı, sadece alışveriş yapabileceğiniz bir yer değil; aynı zamanda geçmişin izlerini bugüne taşıyan canlı bir kültür hazinesi. Urfarezervasyon.com için kaleme aldığım bu yazıda, hem gezgin gözüyle deneyimlerimi hem de çarşının ruhunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bakırcılar Çarşısı’nın tarihi Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. Yüzyıllardır bakırcı ustalarının çalıştığı bu sokaklarda, el emeğiyle şekillenen bakır eşyalar hâlâ aynı titizlikle üretilmeye devam ediyor. Çarşıya girdiğinizde ilk dikkatinizi çeken şey, bakırın tok sesleri oluyor. Çekiç darbeleri, ustaların maharetiyle birleşerek adeta bir ritim oluşturuyor.
Benim için bu çarşının en büyüleyici yanı, modernleşen dünyada hâlâ kaybolmamış gelenekleri görmek oldu. Dükkanların önünde sergilenen kazanlar, siniler, kahve cezveleri ve süs eşyaları hem göz alıcı hem de oldukça işlevsel. Ustaların ellerinde şekillenen bakır eşyaları izlemek, geçmişe yolculuk yapmak gibi.
Çarşıda dolaşırken sadece alışveriş yapmıyor, aynı zamanda Urfa kültürünün en önemli parçalarından birine tanıklık ediyorsunuz. Buradan alacağınız bir bakır kahve cezvesi ya da el işçiliğiyle yapılmış bir tepsi, sadece bir eşya değil; aynı zamanda bu şehrin ruhunu evinize taşıyan bir hatıra oluyor.
Bakırcılar Çarşısı sadece alışveriş meraklılarına değil, fotoğraf severlere de hitap ediyor. Dar sokakların loş ışığı, bakırın parıltısı ve ustaların çalışırken oluşturduğu sahneler harika kareler yakalamanızı sağlıyor. Ben sabah erken saatlerde gitmeyi tercih ettim; hem kalabalık daha azdı hem de güneşin ilk ışıkları bakırların üzerinde büyüleyici yansımalar oluşturuyordu.
Çarşının bulunduğu konum ise oldukça merkezi. Gümrükhanı, Balıklıgöl ve Halil-ür Rahman Camii gibi şehrin en bilinen turistik noktalarına çok yakın. Yani Urfa gezinizi planlarken Bakırcılar Çarşısı’nı kolayca rotanıza ekleyebilirsiniz.
Sonuç olarak, Bakırcılar Çarşısı Şanlıurfa’nın yaşayan miraslarından biri. Burada geçirdiğiniz vakit sadece bir çarşı gezisi değil, aynı zamanda şehrin tarihine, kültürüne ve el sanatlarına dokunma fırsatı. Eğer yolunuz Urfa’ya düşerse, mutlaka uğramanız gereken ilk duraklardan biri olmalı.
Bakırcılar Çarşısı Sıkça Sorulan Sorular
Bakırcılar Çarşısı nerede?
Bakırcılar Çarşısı, Şanlıurfa şehir merkezinde, Gümrükhanı ve Balıklıgöl’e oldukça yakın bir konumda yer alıyor. Şehrin turistik bölgelerini gezerken kolayca ulaşabilirsiniz.
Bakırcılar Çarşısı’nın tarihi nedir?
Osmanlı döneminden günümüze kadar uzanan Bakırcılar Çarşısı, yüzyıllardır bakırcı ustalarının çalıştığı ve el emeği ürünlerin üretildiği tarihi bir çarşıdır.
Bakırcılar Çarşısı’na giriş ücretli mi?
Hayır, Bakırcılar Çarşısı’na giriş tamamen ücretsizdir. Dilediğiniz gibi gezebilir, alışveriş yapabilirsiniz.
Bakırcılar Çarşısı’nda ne alınır?
El yapımı bakır kahve cezveleri, siniler, tepsiler, kazanlar, bakır süs eşyaları ve Urfa’ya özgü hediyelik ürünler alınabilir. Özellikle bakır kahve takımları en çok tercih edilenler arasında.
Çarşıda sadece bakır ürünler mi satılıyor?
Hayır, bakır ürünlerin yanı sıra el sanatları, yöresel takılar ve süs eşyaları da bulabilirsiniz.
Bakırcılar Çarşısı’nda fotoğraf çekilebilir mi?
Evet, dar sokakları, ışığın bakır ürünlere yansıması ve ustaların çalışırken ortaya çıkan sahneleri fotoğraflamak için oldukça uygun.
Bakırcılar Çarşısı ziyaret saatleri nedir?
Çarşı genellikle sabah erken saatlerden akşam saatlerine kadar açıktır. Sabahları daha sakin olurken öğleden sonra daha kalabalık ve hareketli bir atmosfer bulabilirsiniz.
Kadınlar ve aileler çarşıya rahatça gidebilir mi?
Evet, Bakırcılar Çarşısı güvenli ve herkesin keyifle gezebileceği bir yerdir. Aileler, çocuklar ve kadın ziyaretçiler için uygundur.
Bakırcılar Çarşısı’na yakın gezilecek yerler hangileridir?
Balıklıgöl, Halil-ür Rahman Camii, Rızvaniye Camii, Gümrükhanı ve Urfa Kalesi Bakırcılar Çarşısı’na yürüme mesafesindedir.
10. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi


Şanlıurfa’ya yaptığım gezinin en etkileyici duraklarından biri, hiç şüphesiz Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi oldu. Tarihi zenginlikleriyle ünlü bu şehirde, insanlığın en eski izlerini bir arada görmek beni hem heyecanlandırdı hem de büyüledi. Urfarezervasyon.com adına kaleme aldığım bu yazıda, müzeyi gezerken yaşadığım deneyimleri, dikkat çeken eserleri ve ziyaretçilere sunduğu benzersiz atmosferi sizlere aktaracağım.
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, Türkiye’nin en büyük müzelerinden biri olma özelliğini taşıyor. 2015 yılında açılan bu modern müze, 30.000 metrekarelik geniş bir alanda kurulmuş. İçeri girdiğinizde sadece bir sergi salonuna değil, adeta insanlık tarihinin başlangıcına adım atıyorsunuz. Paleolitik dönemden Roma dönemine kadar uzanan binlerce yıllık geçmiş, kronolojik bir düzen içinde ziyaretçilere sunuluyor.
Müzenin en özel bölümlerinden biri hiç şüphesiz Göbeklitepe’ye ayrılan alan. Dünyanın bilinen en eski tapınak kompleksi olan Göbeklitepe’den çıkarılan eserler burada sergileniyor. T şeklindeki dikili taşların birebir replikaları, kabartmalar ve orijinal buluntular sayesinde o dönemin mistik havasını birebir hissedebiliyorsunuz. Ben en çok, Göbeklitepe’den çıkarılan insan ve hayvan figürlü taşlara bakarken zamanda yolculuk yapıyormuş gibi hissettim.
Bir diğer dikkat çekici eser ise “Urfa Adamı”. M.Ö. 9000’li yıllara tarihlenen bu heykel, dünyanın bilinen en eski doğal boyutlu insan heykeli olarak kabul ediliyor. Yakından gördüğümde, taşın üzerine işlenmiş sade ama etkileyici detaylar beni gerçekten büyüledi. Bu eser bile tek başına müzeyi ziyaret etmek için yeterli bir sebep.
Müzenin geniş salonlarında gezerken Mezopotamya’nın zengin kültürel mirasını daha iyi anlıyorsunuz. Çanak-çömlekler, heykeller, mühürler, takılar ve günlük yaşamda kullanılan eşyalar size Urfa’nın neden “tarihin sıfır noktası” olarak adlandırıldığını kanıtlıyor. Ayrıca müzenin interaktif bölümleri de oldukça ilgi çekici. Dijital ekranlar, maketler ve görsel sunumlar sayesinde ziyaretçiler tarihi daha anlaşılır ve eğlenceli bir şekilde öğreniyor.
Ziyaretim sırasında dikkatimi çeken bir diğer şey ise müzenin oldukça ferah ve düzenli olmasıydı. Yüksek tavanlı, geniş galerilerde eserleri incelerken sıkışıklık hissetmiyorsunuz. Fotoğraf çekmek isteyenler için de oldukça uygun bir ortam var. Ben özellikle Göbeklitepe replikalarının olduğu bölümde bol bol fotoğraf çektim.
Müze, şehir merkezine oldukça yakın bir konumda. Balıklıgöl, Urfa Kalesi ve diğer turistik noktaları gezdikten sonra buraya uğramak oldukça kolay oluyor. Eğer Şanlıurfa’ya yolunuz düşerse, bu müzeyi görmeden dönmeyin. Çünkü burası sadece bir müze değil, aynı zamanda insanlık tarihinin başlangıcına açılan kapı.
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Sıkça Sorulan Sorular
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi nerede?
Müze, Şanlıurfa şehir merkezinde, Haleplibahçe bölgesinde yer alıyor. Balıklıgöl ve Urfa Kalesi gibi turistik noktalara oldukça yakın bir konumda bulunuyor.
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nin önemi nedir?
Müze, Türkiye’nin en büyük müzelerinden biridir. Özellikle Göbeklitepe eserleri ve dünyanın en eski insan heykeli olan “Urfa Adamı” ile dünya çapında büyük öneme sahiptir.
Müzede hangi eserler sergileniyor?
Göbeklitepe’den çıkarılan dikili taşlar ve figürler, Urfa Adamı heykeli, Neolitik dönemden Roma dönemine kadar uzanan binlerce arkeolojik eser, çanak-çömlekler, takılar, mühürler ve günlük yaşam eşyaları sergilenmektedir.
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi giriş ücreti ne kadar?
Müze Kart geçerlidir. Müze Kart sahipleri ücretsiz girebilir. Müze Kartı olmayanlar için ise güncel bilet fiyatları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi sitesinden öğrenilebilir.
Müzenin ziyaret saatleri nedir?
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, yaz ve kış sezonuna göre farklı saatlerde açıktır. Genel olarak sabah 08:30’da açılır, akşam 17:00 civarında kapanır. Pazartesi günleri kapalıdır.
Müzeyi gezmek ne kadar sürer?
Müze oldukça büyük bir alana sahip. Ortalama 2-3 saatte gezilebilir, fakat eserleri detaylı incelemek isterseniz daha uzun zaman ayırmanız tavsiye edilir.
Müzede fotoğraf çekmek serbest mi?
Evet, çoğu bölümde fotoğraf çekebilirsiniz. Ancak flaşlı çekim yasaktır. Göbeklitepe bölümünde ve özel eserlerin yanında fotoğraf çekerken dikkatli olmak gerekir.
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ne yakın gezilecek yerler nelerdir?
Balıklıgöl, Ayn Zeliha Gölü, Halil-ür Rahman Camii, Rızvaniye Camii ve Urfa Kalesi müzeye oldukça yakın mesafededir.
11. Haleplibahçe Mozaik Müzesi


Şanlıurfa’yı gezerken tarihin katmanlarını adım adım keşfetmek istiyorsanız, Arkeoloji Müzesi’nin hemen yanında yer alan Haleplibahçe Mozaik Müzesi sizi büyüleyecek. Burada sadece taşlara işlenmiş mozaikleri değil, aynı zamanda o taşların anlattığı mitolojik hikâyeleri de keşfetme şansı buluyorsunuz.
Müze, dünyada eşine az rastlanır bir hazineye ev sahipliği yapıyor. Haleplibahçe bölgesindeki kazılar sırasında ortaya çıkarılan mozaikler, MS 5. yüzyıla tarihleniyor. Roma dönemine ait bu görkemli mozaikler, özellikle mitolojik Amazon kadın savaşçılarının betimlenmesiyle dikkat çekiyor. “Amazonlar Mozaiği” olarak bilinen bu eser, sadece Şanlıurfa için değil dünya mozaik sanat tarihi açısından da büyük bir öneme sahip.
Müzenin sergi alanı oldukça modern bir şekilde düzenlenmiş. Yürüyüş yolları, özel ışıklandırmalar ve bilgi panoları sayesinde mozaikleri yakından inceleyebiliyor ve üzerlerindeki detayları net bir şekilde görebiliyorsunuz. Amazon kadınlarının destansı savaş sahneleri, vahşi hayvan figürleri, geometrik desenler ve bitkisel motifler adeta taşların diliyle size binlerce yıl öncesini anlatıyor.
En ilgi çekici noktalardan biri ise bu mozaiklerin hâlâ ilk yapıldıkları yerde sergileniyor olması. Yani siz aslında bir müze içinde değil, tarihin kalbinde geziyorsunuz. Haleplibahçe Mozaik Müzesi bu yönüyle dünyada sayılı örneklerden biri.
Gezi sırasında benim en çok etkilendiğim detaylardan biri, mozaiklerin sahip olduğu renklerin hâlâ canlılığını koruması oldu. Yüzlerce yıl toprağın altında kalmış olmasına rağmen sanki dün yapılmış gibi ışıldayan taşlar, Roma sanatının ustalığını gözler önüne seriyor.
Müzeden çıktığınızda, Şanlıurfa’nın ne denli köklü bir tarihe ev sahipliği yaptığını bir kez daha hissediyorsunuz. Eğer tarih, mitoloji ve sanatla ilgileniyorsanız burayı gezi listenizin en üst sırasına mutlaka eklemelisiniz.
Haleplibahçe Mozaik Müzesi Sıkça Sorulan Sorular
Haleplibahçe Mozaik Müzesi nerede?
Müze, Şanlıurfa şehir merkezinde, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nin hemen yanında yer alır.
Müzenin önemi nedir?
Dünyanın en değerli mozaiklerinden biri olan Amazonlar Mozaiği burada sergilenmektedir. Bu eser, kadın savaşçıların betimlenmesi açısından mozaik sanatında nadir bir örnektir.
Müzede hangi eserler görülebilir?
Amazon kadın savaşçıları mozaiği başta olmak üzere, Roma dönemine ait geometrik ve bitkisel motifler, hayvan sahneleri ve mitolojik tasvirler görülebilir.
Haleplibahçe Mozaik Müzesi giriş ücreti ne kadar?
Müze Kart geçerlidir. Müze Kart sahipleri ücretsiz ziyaret edebilir. Güncel bilet fiyatları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sitesinden öğrenilebilir.
Müzenin ziyaret saatleri nedir?
Müze haftanın her günü açıktır. Genel olarak 08:30 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Pazartesi günleri kapalıdır.
Müzeyi gezmek ne kadar sürer?
Yaklaşık 1-2 saat ayırmak yeterlidir. Ancak mozaiklerin detaylarını incelemek isteyenler için daha uzun zaman tavsiye edilir.
Müzede fotoğraf çekmek serbest mi?
Evet, fotoğraf çekmek serbesttir. Ancak flaş kullanımı yasaktır.
Müzeye yakın gezilecek yerler hangileridir?
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, Balıklıgöl, Urfa Kalesi, Halil-ür Rahman Camii ve Rızvaniye Camii kısa mesafededir.
12. Germuş Kilisesi


Şanlıurfa’nın gizli hazinelerinden biri olan Germuş Kilisesi, tarihin sessiz tanıkları arasında özel bir yere sahip. Şehir merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta, Germuş (günümüzde Dağeteği) köyünde bulunan bu yapı, Urfa’nın sadece İslam tarihiyle değil, çok kültürlü geçmişiyle de öne çıktığını hatırlatıyor.
Yol boyunca zeytinlikler ve taş evlerin arasından yükselen kilise, zamanın izlerini taşıyan görkemli taş duvarlarıyla karşılıyor ziyaretçilerini. 19. yüzyılda inşa edilen bu yapı, bölgedeki Ermeni topluluğuna ait önemli ibadet mekânlarından biri olarak kullanılmış. Bugünse, harabe görünümüne rağmen hâlâ dimdik ayakta duruyor ve ziyaretçilerine geçmişten fısıldayan hikâyeler anlatıyor.
İçeri girdiğinizde yüksek tavanların hâlâ görkemini koruduğunu, taş kemerlerin zarif bir işçilikle örüldüğünü fark ediyorsunuz. Kimi duvarlarda hâlâ fresklerin izleri seçilebiliyor. Rüzgârın taşıdığı sessizlik ve taşların kokusu, size adeta bir zaman yolculuğu yaşatıyor. Burada, Urfa’nın kadim kültürel mozaiğini hissetmemek mümkün değil.
Germuş Kilisesi yalnızca dini bir yapı değil, aynı zamanda bölgenin çok katmanlı tarihini gözler önüne seren bir sembol. Ziyaret sırasında köyün sakinleriyle sohbet etme fırsatınız olursa, size kilisenin geçmişi ve köyün eski günleri hakkında ilginç hikâyeler anlatabilirler.
Eğer rotanızı Şanlıurfa’ya çevirirseniz ve Balıklıgöl, Göbeklitepe, Urfa Kalesi gibi popüler noktaları gezdiyseniz, biraz da şehrin bilinmeyen köşelerini keşfetmek için Germuş Kilisesi’ni listenize eklemelisiniz. Burası size sadece bir ziyaret değil, aynı zamanda kültürel bir yolculuk vadedecek.
Germuş Kilisesi Sıkça Sorulan Sorular
Germuş Kilisesi nerede?
Kilise, Şanlıurfa şehir merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta, Germuş (Dağeteği) köyünde yer alır.
Germuş Kilisesi’nin tarihi nedir?
19. yüzyılda inşa edilmiştir. Ermeni topluluğu tarafından ibadet mekânı olarak kullanılmıştır.
Kilise günümüzde kullanılmakta mı?
Hayır, günümüzde aktif olarak kullanılmıyor. Harabe haldedir fakat ziyaret edilebilir.
Germuş Kilisesi’ne giriş ücretli mi?
Hayır, kiliseye giriş ücretsizdir. Ancak resmi olarak turistik tesis düzenlemesi yapılmamıştır.
Germuş Kilisesi’ne nasıl gidilir?
Şanlıurfa şehir merkezinden araçla yaklaşık 15 dakikada ulaşabilirsiniz. Özel araç ya da taksi tercih edilebilir.
Kilise ziyaretinde nelere dikkat edilmeli?
Yapı harabe durumda olduğu için güvenlik açısından dikkatli olmak gerekir. Özellikle tavan kısımlarında yıkıntı riski olabilir.
Kiliseye yakın gezilecek yerler nelerdir?
Şanlıurfa şehir merkezi, Balıklıgöl, Urfa Kalesi ve Arkeoloji Müzesi yakın sayılabilecek mesafededir.
13. Hz. Eyyub (A.S.) Sabır Makamı


Şanlıurfa, yalnızca tarihi zenginlikleriyle değil, aynı zamanda dini mekânlarıyla da ziyaretçilerini derinden etkiliyor. Bu kutsal yolculuğun en önemli duraklarından biri ise Hz. Eyyub (A.S.) Sabır Makamı. Şanlıurfa şehir merkezine yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta, Eyyubiye ilçesinde yer alan bu makam, sabrın sembolü olan Hz. Eyyub’un hayatından izler taşıyor.
İslam inancına göre Hz. Eyyub, yıllar süren ağır hastalıklarla ve büyük imtihanlarla sınanmış, tüm bu zorluklara karşı sabır göstermiştir. Rivayetlere göre hastalığı boyunca burada yaşamış, sabrı sayesinde Allah’ın rahmetine kavuşmuş ve şifasını bulmuştur. Bu nedenle burası yalnızca bir ziyaret mekânı değil, aynı zamanda sabrın, teslimiyetin ve inancın simgesidir.
Makamın bulunduğu alanda küçük bir mescit, türbe ve şifalı olduğuna inanılan bir kuyu yer alıyor. Ziyaretçiler dua etmek için türbeye gelirken, kuyudan alınan suyun şifa getirdiğine inanılıyor. Sessiz ve huzurlu atmosferiyle bu mekân, kalabalık şehir hayatından uzaklaşıp maneviyata yönelmek isteyenler için adeta bir sığınak niteliğinde.
Benim ziyaretimde en çok dikkatimi çeken şey, buraya gelen insanların yüzlerindeki huzurdu. Kimisi dua ediyor, kimisi sabrın önemini düşünerek içsel bir yolculuğa çıkıyordu. Burada zaman adeta yavaşlıyor, insan kendi kalbine kulak verebiliyor.
Eğer Şanlıurfa’ya yolunuz düşerse, Balıklıgöl ve Göbeklitepe gibi popüler durakların yanında Hz. Eyyub Sabır Makamı’nı da mutlaka listenize ekleyin. Çünkü burası sadece bir ziyaret değil, aynı zamanda hayatın en önemli derslerinden birini hatırlatan bir tecrübe sunuyor.
Hz. Eyyub (A.S.) Sabır Makamı Sıkça Sorulan Sorular
Hz. Eyyub Sabır Makamı nerede?
Makam, Şanlıurfa şehir merkezine yaklaşık 3 kilometre mesafede, Eyyubiye ilçesinde yer almaktadır.
Hz. Eyyub Sabır Makamı’nın önemi nedir?
Burası, sabrın sembolü olan Hz. Eyyub’un yaşadığı ve imtihanlarını sabırla atlattığı yer olarak kabul edilmektedir. Ziyaretçiler için maneviyatı yüksek bir duraktır.
Makamda neler bulunuyor?
Bir türbe, mescit ve şifalı olduğuna inanılan bir kuyu yer almaktadır.
Ziyaret ücretsiz mi?
Evet, Hz. Eyyub Sabır Makamı’na giriş ücretsizdir.
Makam hangi günler ziyaret edilebilir?
Haftanın her günü ziyarete açıktır. Özellikle cuma günleri daha kalabalık olabilmektedir.
Kuyudan alınan su içilebilir mi?
Evet, ziyaretçiler kuyu suyunun şifalı olduğuna inanır ve genellikle içmek ya da yanlarında götürmek için alırlar.
Mekana yakın başka hangi yerler gezilebilir?
Balıklıgöl, Halil-ür Rahman Camii, Rızvaniye Camii ve Urfa Kalesi gibi önemli noktalar kısa mesafededir.
14. Hz. İbrahim Mağarası


Şanlıurfa, yüzyıllardır “Peygamberler Şehri” olarak anılır ve bu unvanı fazlasıyla hak eder. Şehrin kalbinde, Balıklıgöl’ün hemen yanı başında bulunan Hz. İbrahim Mağarası, ziyaretçilerin en çok merak ettiği kutsal noktalardan biridir. Burası, hem Müslümanlar hem de farklı inançlara sahip insanlar için büyük bir manevi değere sahiptir.
Rivayetlere göre Hz. İbrahim, dönemin kralı Nemrut’un zulmünden korunması için bu mağarada dünyaya gelmiştir. Nemrut’un, kendisini tahtından edecek bir çocuğun doğacağına dair gördüğü rüya sonrası yeni doğan erkek çocukların öldürülmesini emrettiği söylenir. Hz. İbrahim’in annesi ise onu gizlice bu mağaraya getirir ve büyüyene kadar burada korur. İşte bu nedenle mağara, sadece bir ziyaret mekânı değil, aynı zamanda inancın ve ilahi korumanın simgesidir.
Bugün mağaranın girişinde yer alan mescit, dua etmek isteyen ziyaretçiler için düzenlenmiştir. Mağaranın içinde çıkan suyun şifalı olduğuna inanılır. Ziyaretçiler hem dua eder hem de bu sudan içerek bereket ve sağlık dileğinde bulunur.
Benim ziyaretimde en çok dikkatimi çeken şey, mağarayı gezen insanların yüzlerindeki huzur oldu. Kalabalık olsa bile ortamda bir sessizlik ve maneviyat hâkim. Sanki mağaranın taş duvarları yüzyılların duasını hâlâ saklıyor. Şanlıurfa’nın ruhunu hissetmek isteyenler için burası mutlaka görülmesi gereken bir durak.
Eğer Şanlıurfa’ya yolunuz düşerse, Balıklıgöl gezinizle birlikte Hz. İbrahim Mağarası’nı ziyaret etmek unutulmaz bir deneyim olacaktır. Hem tarihe hem de inanca dair derin bir yolculuğa çıkmak isteyenler için bu mağara, Urfa’nın en özel noktalarından biridir.
Hz. İbrahim Mağarası Sıkça Sorulan Sorular
Hz. İbrahim Mağarası nerede?
Şanlıurfa şehir merkezinde, Balıklıgöl’ün hemen yanında yer almaktadır.
Hz. İbrahim Mağarası’nın önemi nedir?
Hz. İbrahim’in doğduğu ve çocukluk yıllarını geçirdiği yer olduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle büyük bir manevi öneme sahiptir.
Mağaranın içinde ne bulunuyor?
Dua edilen alan, kutsal kabul edilen bir su kaynağı ve ziyaretçilerin ibadet ettiği bölüm yer alır.
Ziyaret ücretsiz mi?
Evet, Hz. İbrahim Mağarası’na giriş ücretsizdir.
Ziyaret saatleri nelerdir?
Genellikle sabah erken saatlerden akşam namazına kadar ziyarete açıktır. Dini günlerde daha yoğun olabilir.
Mağaranın suyunu içmek mümkün mü?
Evet, mağarada çıkan suyun şifalı olduğuna inanılır ve ziyaretçiler tarafından içilir.
Mağaraya yakın gezilecek yerler nelerdir?
Balıklıgöl, Halil-ür Rahman Camii, Rızvaniye Camii ve Ayn Zeliha Gölü, mağaraya yürüme mesafesindedir.
15. Urfa Sıra Gecesi Mekanları


Şanlıurfa’ya geldiğinizde, şehrin mistik atmosferini en iyi hissettiren etkinliklerden biri kuşkusuz Urfa sıra geceleridir. Türkülerin, sohbetin, muhabbetin ve elbette çiğköftenin başrolde olduğu bu kültürel miras, her yıl binlerce ziyaretçinin hafızasında unutulmaz bir anı olarak yer ediyor. Peki 2025 yılında Urfa sıra gecesi mekanları fiyatları nasıl? İşte hem deneyimle hem de araştırmalarla harmanlanmış güncel bilgiler.
Urfa Sıra Gecesi Fiyatları 2025
2025 yılı itibarıyla Şanlıurfa’da düzenlenen sıra gecelerinin fiyatları kişi başı ortalama 1300 TL ile 1800 TL arasında değişiyor. Fiyatlar; mekânın konseptine, sunulan menüye, canlı müzik ekibine ve programın içeriğine göre farklılık gösterebiliyor.
Standart sıra gecesi programları (türkü, sohbet, çiğköfte ikramı) kişi başı 1000 – 1200 TL civarında.
Yemekli sıra geceleri (içli köfte, kebap çeşitleri, tatlı ve sınırsız ikramlarla) kişi başı 1300 – 1800 TL arasında.
Özel konseptli sıra geceleri (tarihi hanlarda ya da butik otel konseptinde) ise kişi başı 1300 – 1800 TL’ye kadar çıkabiliyor.
Fiyata Dahil Olanlar
2025’te sıra gecesi fiyatlarının içine çoğunlukla şu hizmetler dâhil:
Canlı müzik ve Urfa türkülerinden oluşan program
Geleneksel çiğköfte yoğrulması ve ikramı
Yerel lezzetlerden oluşan zengin menü
Limitsiz çay, ayran ve yöresel içecekler
Otantik mekân atmosferi
Bazı mekânlarda ekstra ikramlar, yöresel tatlılar veya özel gösteriler fiyatın biraz daha yükselmesine sebep olabiliyor.
Urfa Sıra Gecesi Deneyimi
Gezgin gözüyle söylemem gerekirse, ödediğiniz fiyat aldığınız deneyimin yanında oldukça makul kalıyor. Çünkü burada sadece yemek yemiyor ya da müzik dinlemiyorsunuz; Urfa’nın ruhunu yaşıyorsunuz. Çiğköfte yoğrulurken türkülere eşlik etmek, yabancı insanlarla aynı sofrada oturup dostça sohbet etmek gerçekten parayla ölçülmez bir deneyim.
Sıkça Sorulan Sorular
2025’te en uygun fiyatlı sıra gecesi ne kadar?
Kişi başı en uygun fiyatlı programlar 1000 TL civarında başlıyor.
Sıra gecesi fiyatına yemek dahil mi?
Çoğu mekânda evet. Yemekli programlarda fiyat 650 TL’den başlıyor.
Çocuklar için ücret alınıyor mu?
Mekânlara göre değişmekle birlikte, genellikle 0-6 yaş ücretsiz, 7-12 yaş için ise indirimli fiyat uygulanıyor.
Sıra gecesi rezervasyonu gerekli mi?
Evet, özellikle 2025 yaz sezonunda ve hafta sonlarında yer bulabilmek için mutlaka önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
Özel gruplar için fiyat farklı mı?
Kalabalık gruplar veya tur organizasyonları için mekânlar özel fiyatlandırma yapabiliyor.
🌟 Sonuç olarak, 2025 yılında Urfa sıra gecesi mekanları fiyatları her bütçeye uygun seçenekler sunuyor. İster sadece çiğköfte ve türkülerin tadını çıkarmak, ister zengin Urfa mutfağını deneyimlemek isteyin, mutlaka size hitap eden bir seçenek bulabilirsiniz.
👉 Eğer sıra gecesi rezervasyonu yapmak veya en uygun fiyatlı mekânları öğrenmek isterseniz urfarezervasyon.com üzerinden kolayca planınızı yapabilirsiniz.
16. Sakıp'ın Köşkü


Şanlıurfa’nın kadim sokaklarında gezerken, tarihle modern hayatın iç içe geçtiği birçok yapıya rastlamak mümkün. Bunlardan biri de şehrin kültürel dokusunu en iyi şekilde yansıtan yapılardan Sakıp’ın Köşkü. Hem mimarisiyle hem de Urfa’nın geçmişine ışık tutan hikâyeleriyle burası, gezginlerin mutlaka uğraması gereken duraklardan biri.
Köşk, klasik Urfa taş işçiliğinin en güzel örneklerinden birini sergiliyor. Yüksek duvarları, geniş avlusu, kemerli pencereleri ve taş oyma süslemeleriyle adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Otantik atmosferiyle, Urfa’nın geleneksel yaşam kültürünü günümüze taşıyan bu mekân, ziyaretçilere sadece bir yapı değil; aynı zamanda bir yaşam biçimi sunuyor.
Ben köşkün avlusuna adım attığımda, taş duvarların arasından süzülen serinlik ve tarih kokusu hemen hissediliyordu. Özellikle yaz sıcağında, bu avluların nasıl bir yaşam alanı sunduğunu görmek insanı hayran bırakıyor. İçerideki odalar ise geleneksel Urfa evlerinin düzenini yansıtır şekilde planlanmış. Her bir detay, dönemin mimari anlayışını ve yaşam tarzını gözler önüne seriyor.
Bugün Sakıp’ın Köşkü, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken bir kültürel durak. Burayı gezerken sadece mimariyi değil, aynı zamanda Urfa’nın köklü geçmişini de öğreniyorsunuz. Köşk, şehrin tarihi dokusunu hissetmek, Urfa taş işçiliğini görmek ve fotoğraf çekmek için ideal bir nokta.
Sakıp’ın Köşkü’nü Ziyaret Etmek İçin İpuçları
Ziyaretinizi sabah saatlerinde yaparsanız hem daha sakin bir atmosfer bulabilirsiniz hem de fotoğraf çekmek için ideal ışığı yakalayabilirsiniz.
Köşkün yakın çevresinde yer alan tarihi sokaklarda yürüyüş yaparak, Urfa’nın geleneksel evlerini de keşfetmeyi unutmayın.
Mutlaka yanınıza fotoğraf makinesi alın, çünkü taş işçiliği ve otantik atmosfer eşsiz kareler sunuyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Sakıp’ın Köşkü nerede?
Şanlıurfa şehir merkezinde, tarihi alanlara yakın bir konumda yer almaktadır.
Giriş ücreti var mı?
Genellikle giriş ücretsizdir ancak bazı dönemlerde özel etkinlikler için sembolik ücret alınabilir.
Sakıp’ın Köşkü ne zaman ziyaret edilebilir?
Haftanın her günü, gün boyu ziyaret edebilirsiniz. Özellikle yazın sabah ve akşam saatleri tercih edilebilir.
Köşkte rehberlik hizmeti var mı?
Evet, bazı dönemlerde rehber eşliğinde köşkün tarihi ve mimarisi hakkında bilgi alabilirsiniz.
Sakıp’ın Köşkü fotoğraf çekmek için uygun mu?
Kesinlikle evet. Özellikle avlu ve taş süslemeler fotoğraf severler için harika kareler sunuyor.
✨ Eğer Şanlıurfa’yı geziyorsanız, Sakıp’ın Köşkü rotanıza mutlaka eklemeniz gereken duraklardan biri. Tarihi atmosferi, mimari zarafeti ve kültürel önemiyle burası, şehri daha yakından tanımak isteyen herkes için unutulmaz bir deneyim sunuyor.
👉 Siz de köşk ve çevresindeki tüm kültürel duraklar için en doğru ve güncel bilgileri urfarezervasyon.com üzerinden takip edebilirsiniz.
17. Halfeti ( Saklı Cennet )


Şanlıurfa’nın saklı güzelliklerinden biri olan Halfeti, ziyaretçilerine masalsı bir atmosfer sunan eşsiz bir destinasyon. “Saklı Cennet” olarak anılmasının sebebi ise hem Fırat Nehri’nin huzur veren manzarası hem de sular altında kalan köyleriyle bambaşka bir hikâye taşıyor olması. Buraya geldiğinizde sadece bir gezi değil, aynı zamanda tarihin ve doğanın iç içe geçtiği bir yolculuğa çıkıyorsunuz.
Halfeti’nin en dikkat çekici özelliği, sular altında kalan eski yerleşimi. Birecik Barajı’nın yapılmasıyla birlikte birçok ev, cami ve tarihi yapı suyun altında kalmış. Bugün tekne turlarına katılarak bu eşsiz manzarayı görebiliyorsunuz. Özellikle batık cami minaresi, Halfeti’nin simgelerinden biri haline gelmiş durumda. Nehrin ortasında dimdik yükselen bu minareyi görmek, insana hem hüzün hem de hayranlık veriyor.
Halfeti’nin bir diğer özel yönü ise kara gül. Dünyada sadece burada yetişen bu gizemli çiçek, rengini topraktan ve iklimden alıyor. Kara gülün hikâyesini dinlemek ve bu nadir bitkiyi yerinde görmek, Halfeti gezisinin unutulmaz anlarından biri oluyor.
Benim Halfeti’de en çok keyif aldığım anlardan biri, Fırat Nehri üzerinde yapılan tekne turuydu. Teknenin üzerinde rüzgârı yüzümde hissederken, suyun yansımasında kaybolan köyleri ve tarihî yapıları izlemek adeta bir kartpostalın içine girmiş gibi hissettirdi. Ayrıca sahil boyunca bulunan küçük restoranlarda balık yemek ve yöresel lezzetleri tatmak da bu deneyimi taçlandırıyor.
Halfeti’de Yapılacak Aktiviteler
Tekne Turu: Batık cami minaresi ve sular altındaki köyleri görmek için en popüler aktivite.
Fotoğraf Çekmek: Özellikle gün batımında eşsiz kareler yakalayabilirsiniz.
Kara Gül Bahçelerini Gezmek: Dünyada sadece burada yetişen kara gülü görmek için mutlaka uğrayın.
Yöresel Lezzetler Tatmak: Fırat balığı ve Halfeti’ye özgü yemekler mutlaka denemeye değer.
Sıkça Sorulan Sorular
Halfeti nerede?
Halfeti, Şanlıurfa’nın yaklaşık 120 km batısında, Fırat Nehri kıyısında yer almaktadır.
Halfeti’ye nasıl gidilir?
Şanlıurfa şehir merkezinden özel araçla yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculukla ulaşabilirsiniz. Ayrıca turlar ve minibüs seçenekleri de mevcut.
Halfeti’de tekne turu fiyatları ne kadar?
2025 yılı itibarıyla kişi başı ortalama 200 – 300 TL arasında değişiyor. Grup turlarında fiyat daha uygun olabiliyor.
Halfeti’de ne kadar zaman ayırmalı?
Yarım gün ayırarak tekne turuna katılabilir, sahilde gezebilir ve yemek yiyebilirsiniz. Ancak daha detaylı keşif için bir tam gün ayırmanızı öneririm.
Halfeti’de konaklama imkânı var mı?
Evet, bölgedeki butik oteller ve pansiyonlar konaklama için güzel seçenekler sunuyor. Ayrıca günübirlik ziyaretler de oldukça yaygın.
✨ Eğer Şanlıurfa seyahatinizi planlıyorsanız, Halfeti (Saklı Cennet) listenizin başında olmalı. Fırat Nehri’nin huzuru, batık köylerin hikâyesi ve kara gülün gizemi sizi bambaşka bir dünyaya götürecek.
👉 Halfeti turları ve en güncel fiyat bilgileri için urfarezervasyon.com üzerinden kolayca rezervasyon yapabilirsiniz.
18. Soğmatar Antik Kenti


Şanlıurfa’nın gizemli tarihi, sadece Göbeklitepe ya da Balıklıgöl ile sınırlı değil. Şehrin Harran’a yakın kırsal bölgelerinde, adeta zamanın unuttuğu bir tarih saklı: Soğmatar Antik Kenti. Buraya geldiğinizde, modern dünyadan kopup Mezopotamya’nın mistik atmosferine adım atıyorsunuz.
Soğmatar, özellikle Ay Tanrısı Sin’e adanmış kutsal bir merkez olarak biliniyor. Antik dönemde gökyüzü kültleriyle ünlü olan bu bölge, aynı zamanda astronomiyle de ilişkilendiriliyor. Kentin etrafında kayalara oyulmuş tapınak kalıntıları, yazıtlar ve kutsal alanlar yer alıyor. Buradaki en dikkat çekici noktalardan biri ise Yedi Kubbe adı verilen anıt mezar yapıları. Bölgenin sembollerinden biri haline gelen bu yapılar, fotoğraf severler için eşsiz kareler sunuyor.
Ben Soğmatar’a vardığımda ilk hissettiğim şey, sessizlikti. Sonsuz gibi görünen bozkırın ortasında yükselen bu antik kalıntılar, insana adeta bir zaman yolculuğu yaptırıyor. Kayalara işlenmiş figürler, yazılar ve taşların arasında gezinirken, Mezopotamya’nın binlerce yıl öncesine uzanan kültürünü hissetmek gerçekten büyüleyiciydi.
Soğmatar sadece tarihiyle değil, aynı zamanda ruhani havasıyla da etkileyici bir yer. Hâlâ birçok ziyaretçi burayı mistik bir enerji merkezi olarak görüyor. Antik dönemde insanların gökyüzüne bakıp yıldızları izlediği, tanrılara adaklar sunduğu bu yerde, gün batımında gökyüzünün kızıllığı altında olmak gerçekten unutulmaz bir deneyim.
Soğmatar Antik Kenti’nde Gezilecek Yerler
Yedi Kubbe: Antik mezar yapıları, kentin en bilinen simgelerinden.
Kaya Tapınakları: Ay Tanrısı Sin ve diğer gökyüzü tanrılarına adanmış kutsal alanlar.
Yazıtlar ve Kabartmalar: Mezopotamya’nın dini inançlarına dair ipuçları veren kalıntılar.
Kutsal Tepe: Kentin merkezinde yer alan, dini törenlerin yapıldığı düşünülen tepe.
Sıkça Sorulan Sorular
Soğmatar Antik Kenti nerede?
Şanlıurfa’nın Harran ilçesine yaklaşık 60 km mesafede, kırsal bir bölgede yer almaktadır.
Soğmatar’a nasıl gidilir?
Şanlıurfa şehir merkezinden özel araçla yaklaşık 1,5 saatte ulaşabilirsiniz. Toplu taşıma imkânı sınırlı olduğu için genellikle turlar veya özel araç tercih ediliyor.
Giriş ücreti var mı?
Şu anda giriş ücretsizdir. Ancak rehber eşliğinde gezmek isterseniz, ücretli tur paketleri bulunuyor.
Soğmatar’ı gezmek için ne kadar zaman ayırmalı?
Yaklaşık 2-3 saatlik bir süre antik kenti keşfetmek için yeterli olur. Yanında Harran gezisiyle birleştirerek tam günlük bir rota yapabilirsiniz.
Soğmatar çocuklarla gezmeye uygun mu?
Evet, ancak yürüyüş alanları taşlık ve engebeli olduğu için rahat ayakkabı giymek gerekiyor.
✨ Eğer Şanlıurfa seyahatinizi farklı bir boyuta taşımak istiyorsanız, Soğmatar Antik Kenti mutlaka listenizde olmalı. Hem tarihin izlerini sürecek hem de Mezopotamya’nın mistik atmosferini derinden hissedeceksiniz.
👉 Soğmatar turları ve en güncel rota bilgileri için urfarezervasyon.com üzerinden detaylı bilgilere ulaşabilir, rezervasyon yapabilirsiniz.
19. Bazda Mağaraları


Şanlıurfa’nın gizemli coğrafyasında yer alan Bazda Mağaraları, hem tarihi hem de doğal yapısıyla insanı büyüleyen yerlerden biri. Harran’a yaklaşık 15 km uzaklıkta bulunan bu devasa kaya oyma mağaralar, adeta bir film setini andırıyor. Buraya adım attığınızda kendinizi bir anda binlerce yıl öncesine, taş ustalarının iz bıraktığı bir dünyaya ışınlanmış gibi hissediyorsunuz.
Bazda Mağaraları, aslında doğal oluşum değil, insan eliyle şekillendirilmiş bir taş ocağı. Antik dönemden Osmanlı’ya kadar uzanan süreçte buradan çıkarılan taşlar, Harran evlerinden camilere kadar pek çok yapıda kullanılmış. Kayaların içi devasa salonlar, uzun galeriler ve labirenti andıran koridorlarla dolu. Bu nedenle mağaralara halk arasında “Yeraltı Şehri” de deniliyor.
Benim için Bazda Mağaraları’nı özel kılan şey, sessizliği ve ihtişamıydı. Geniş tavanlı mağaraların içinde yürürken, taş ustalarının izlerini görmek insanı hayran bırakıyor. Güneş ışığının mağara açıklıklarından süzülerek dev taş blokların üzerine düşmesi ise adeta büyüleyici bir atmosfer yaratıyor. Fotoğraf meraklıları için burası tam anlamıyla bir hazine.
Bazda Mağaraları’nda Yapılacaklar
Keşif Turu: Devasa galerilerde dolaşarak taş ocağının tarihi atmosferini hissedin.
Fotoğraf Çekimi: Gün ışığının mağara içine düşürdüğü gölgeler, eşsiz kareler yakalamanızı sağlar.
Doğa ve Tarih Yürüyüşü: Çevredeki kırsal alanlarda kısa yürüyüşler yaparak Harran’ın coğrafyasını keşfedin.
Ziyaret İçin İpuçları
Rahat ayakkabı giymeniz şart; çünkü mağara içi kayalık ve yer yer engebeli olabiliyor.
Yaz aylarında bile mağara içi serin olduğundan üzerinize ince bir şey almanız faydalı olur.
Rehberle gezerseniz mağaraların tarihine dair çok daha fazla detay öğrenebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Bazda Mağaraları nerede?
Şanlıurfa’nın Harran ilçesine yaklaşık 15 km mesafede yer alıyor.
Bazda Mağaraları’na nasıl gidilir?
Şanlıurfa şehir merkezinden özel araçla 1 saatte ulaşabilirsiniz. Harran gezisiyle birlikte aynı rotaya eklemek çok uygundur.
Giriş ücreti var mı?
Şu an için giriş ücretsizdir.
Bazda Mağaraları çocuklarla gezmeye uygun mu?
Evet, ancak mağara içi kayalık olduğu için dikkatli olmak gerekir. Küçük çocuklarla girerken gözetim şart.
Bazda Mağaraları’nı gezmek için ne kadar zaman ayırmalı?
Ortalama 1-2 saatlik bir keşif, mağaraları rahatça gezmek için yeterlidir.
✨ Eğer Şanlıurfa seyahatinizde farklı ve etkileyici bir deneyim yaşamak istiyorsanız, Bazda Mağaraları rotanıza mutlaka eklemeniz gereken bir durak. Hem mistik atmosferi hem de fotoğraf için sunduğu muhteşem karelerle burası unutulmaz bir keşif olacak.
👉 Bazda Mağaraları ve çevresindeki turlar hakkında en güncel bilgileri öğrenmek için urfarezervasyon.com üzerinden detaylara ulaşabilir, rezervasyonunuzu kolayca yapabilirsiniz.
20. Harran Ulu Camii


Şanlıurfa’nın gizemli coğrafyasında, tarihin en eski yerleşimlerinden biri olan Harran’da yükselen Harran Ulu Camii, adeta zamanın tanığı bir yapı. Dünya üzerindeki ilk İslam üniversitelerinden birine ev sahipliği yapan Harran’da bulunan bu cami, hem mimarisi hem de tarihi önemiyle ziyaretçilerini büyülüyor.
Bugün camiden geriye yalnızca taş duvarlar, kemerli kapılar ve heybetli minaresi kalmış olsa da, buraya adım attığınızda bir zamanlar yüzlerce öğrencinin ders gördüğü, alimlerin ilimle uğraştığı o ihtişamlı günleri hayal etmek mümkün. Caminin minaresi hâlâ gökyüzüne uzanıyor ve Harran Ovası’nın dingin manzarasına eşlik ediyor.
Benim için Harran Ulu Camii’ni özel kılan şey, sadece bir dini yapı olması değil, aynı zamanda ilmin ve bilimin de merkezi olmasıydı. Harran Üniversitesi’nin temelleri burada atılmış ve cami sadece ibadet değil, aynı zamanda bir eğitim yuvası olarak da hizmet vermiş.
Harran Ulu Camii’nin Özellikleri
yüzyılda Emeviler döneminde inşa edilmiştir.
Anadolu’daki ilk İslam üniversitesine ev sahipliği yapmıştır.
Caminin planı, dönemin en büyük dini yapılarından biri olduğunu göstermektedir.
Yüksek taş minaresi, hem Harran’ın sembollerinden biri hem de fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez karelerinden biridir.
Harran Ulu Camii’nde Neler Yapılır?
Tarih Yolculuğu: Harabeler arasında gezinip caminin ihtişamlı günlerini hayal edebilirsiniz.
Fotoğraf Çekimi: Gün batımında minarenin gölgesi Harran Ovası’na düşerken ortaya muhteşem kareler çıkıyor.
Harran Evleri ile Birlikte Gezi: Ulu Camii ziyaretinizi, kubbeli Harran evleriyle birlikte aynı rotaya ekleyebilirsiniz.
Ziyaret İpuçları
Yazın Harran oldukça sıcak olur, bu yüzden sabah erken saatlerde gitmek en iyisi.
Yanınızda su bulundurmayı unutmayın.
Cami harabeleri arasında gezerken rahat ayakkabı tercih edin.
Sıkça Sorulan Sorular
Harran Ulu Camii nerede?
Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde, tarihi Harran evlerinin hemen yanında bulunuyor.
Harran Ulu Camii’ne nasıl gidilir?
Şanlıurfa şehir merkezinden özel araçla yaklaşık 1 saatte ulaşabilirsiniz. Ayrıca tur firmalarıyla da ziyaret edebilirsiniz.
Giriş ücreti var mı?
Harran Ulu Camii ve çevresindeki ören yerine giriş, Müze Kart ile ücretsizdir.
Harran Ulu Camii’ni gezmek için ne kadar zaman ayırmalı?
Yaklaşık 30-45 dakika harabeleri ve çevresini keşfetmek için yeterlidir.
✨ Eğer tarihe, medeniyetlere ve ilmin doğduğu yerlere ilgi duyuyorsanız, Harran Ulu Camii mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri. Burada dolaşırken hem İslam tarihiyle hem de Harran’ın mistik atmosferiyle iç içe oluyorsunuz.
👉 Harran Ulu Camii ve çevresindeki geziler hakkında en güncel bilgilere ulaşmak ve rezervasyon yapmak için urfarezervasyon.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
21. Şuayb Şehri Harabeleri


Şanlıurfa’nın tarih kokan topraklarında, adını peygamberlerden alan gizemli bir yer var: Şuayb Şehri Harabeleri. Harran’a yakın bir noktada, çorak bozkırın ortasında yükselen bu antik kent, hem tarih meraklıları hem de fotoğraf tutkunları için adeta gizli bir hazine. Buraya adım attığınızda, binlerce yıl öncesine uzanan bir uygarlığın izlerini, sessiz taşların arasında hissetmek mümkün oluyor.
Benim için Şuayb Şehri’ni özel kılan şey, sadece harabeleri görmek değil, aynı zamanda bu toprakların peygamberler tarihiyle iç içe geçmiş olmasıydı. Rivayete göre Hz. Şuayb’ın burada yaşadığına inanılıyor ve bu nedenle şehir, dini ve tarihi açıdan büyük bir öneme sahip. Dar sokakları, kaya mezarları ve taş işçiliğiyle burası adeta zamanda yolculuk yapıyormuş hissi veriyor.
Şuayb Şehri Harabeleri’nin Özellikleri
Tarihi Roma dönemine kadar uzanmaktadır.
Kaya oyma evler, mağaralar ve mezarlar günümüze kadar ulaşmıştır.
Hz. Şuayb’ın burada yaşadığına inanıldığı için “Peygamberler Şehri” olarak da bilinir.
Çevresindeki taş işçiliği ve kalıntılar, buranın önemli bir yerleşim yeri olduğunu kanıtlıyor.
Şuayb Şehri’nde Gezilecek Yerler
Kaya Evleri: Antik halkın yaşamına dair izler taşıyan oyma yapılar.
Mezar Odaları: Roma dönemi kaya mezarları dikkat çekiyor.
Dar Sokaklar: Harabeler arasında dolaşırken şehrin eski planını hissedebilirsiniz.
Manzara Noktaları: Çorak ovanın ortasında yükselen kalıntılar, özellikle gün batımında çok etkileyici kareler sunuyor.
Ziyaret İpuçları
Yazın hava oldukça sıcak oluyor, bu nedenle sabah veya akşamüzeri ziyaret etmek daha keyifli.
Rahat ayakkabılar tercih edin; çünkü harabeler arasında yürürken taşlık yollar çıkabiliyor.
Fotoğraf makinenizi mutlaka yanınıza alın; çünkü buradaki taş dokusu ve manzara eşsiz kareler sunuyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Şuayb Şehri Harabeleri nerede?
Şanlıurfa’nın Harran ilçesine bağlı, Soğmatar Antik Kenti’ne yakın bir konumda yer alıyor.
Şuayb Şehri’ne nasıl gidilir?
Şanlıurfa merkezden özel araçla yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculukla ulaşabilirsiniz. Ayrıca Harran ve Soğmatar turları kapsamında da ziyaret ediliyor.
Giriş ücreti var mı?
Şuayb Şehri Harabeleri’ni ziyaret etmek ücretsizdir.
Gezmek için ne kadar zaman gerekir?
Yaklaşık 45 dakika – 1 saatlik bir süre, harabeleri keşfetmek ve fotoğraf çekmek için yeterli olur.
✨ Eğer mistik hikâyelerle örülü, sessiz ama büyüleyici antik şehirleri seviyorsanız, Şuayb Şehri Harabeleri mutlaka rotanıza eklemeniz gereken bir durak. Burada gezerken sadece taşları değil, aynı zamanda tarihin fısıltılarını da dinlemiş oluyorsunuz.
👉 Daha fazla bilgi ve Şanlıurfa seyahatinizde rezervasyon kolaylığı için urfarezervasyon.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
22. Han El Barur Kervansarayı


Şanlıurfa’nın tarihi dokusunu keşfederken yolumun üzerinde karşıma çıkan en etkileyici yapılardan biri Han El Barur Kervansarayı oldu. Fırat’ın bereketli topraklarına yakın bir noktada, Mezopotamya’nın kadim yollarını süsleyen bu kervansaray, bana hem geçmişin izlerini hem de Urfa’nın ticaret ve kültür tarihinde ne denli önemli bir yere sahip olduğunu hatırlattı.
Burası, Selçuklu döneminin ihtişamını günümüze taşıyan ender yapılardan biri. İsmini, “katran” anlamına gelen “barur” kelimesinden aldığı söyleniyor. Kervansarayın geçmişte hem ticaret kervanlarının konakladığı hem de katran ticaretinin yapıldığı biliniyor. Yani burası sadece bir konaklama noktası değil, aynı zamanda ticaretin kalbinin attığı bir merkez olmuş.
Han El Barur Kervansarayı’nın Özellikleri
yüzyılda Artuklular döneminde inşa edilmiştir.
Mimarisinde taş işçiliği dikkat çekicidir; özellikle giriş kapısı ihtişamıyla göze çarpıyor.
Avlusu, odaları ve ibadet alanı hâlâ görülebilir durumdadır.
Tarihi İpek Yolu üzerinde yer aldığı için, dönemin en önemli duraklarından biri olmuştur.
Han El Barur’da Gezerken
Dar taş koridorlarda yürürken geçmişteki kervanların ayak seslerini, atların nal izlerini ve tüccarların telaşını hissetmek mümkün oluyor. Burası aynı zamanda gökyüzünü izlemek için de harika bir yer; kervansarayın avlusunda oturup gün batımını izlemek insana tarifsiz bir huzur veriyor.
Ziyaret İpuçları
Kervansaray hâlâ sağlam kalıntılarıyla ayakta, bu nedenle mimari detaylara özellikle dikkat edin.
Tarihi yapının çevresi fotoğraf çekmek için çok uygun, mutlaka kameranızı yanınıza alın.
Yazın ziyaret edecekseniz suyunuzu mutlaka yanınızda bulundurun, çünkü çevre oldukça sıcak ve kurak olabiliyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Han El Barur Kervansarayı nerede?
Şanlıurfa’nın Harran ilçesi yakınlarında, Soğmatar ve Şuayb Şehri gibi tarihi destinasyonlara giden güzergâh üzerinde yer almaktadır.
Han El Barur Kervansarayı’na nasıl gidilir?
Şanlıurfa merkezden yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculukla özel araçla ulaşılabilir. Harran turları kapsamında da sıkça ziyaret edilmektedir.
Kervansaraya giriş ücreti var mı?
Şu an için ziyaret ücretsizdir. Tarihi bir açık alan olduğu için rahatlıkla gezilebilir.
Han El Barur’u gezmek için ne kadar süre ayırmalı?
Kervansarayın içini ve çevresini keşfetmek için ortalama 30-45 dakika yeterlidir. Fotoğraf tutkunları için ise biraz daha uzun zaman ayırmak keyifli olabilir.
✨ Eğer tarihin sessiz tanıkları arasında dolaşmayı seviyorsanız, Han El Barur Kervansarayı kesinlikle rotanıza eklemeniz gereken bir durak. Burada gezerken sadece taşları değil, aynı zamanda tarihin kokusunu da hissedeceksiniz.
👉 Şanlıurfa’da görülmesi gereken diğer tarihi yapılar ve rezervasyon kolaylığı için urfarezervasyon.com adresine göz atabilirsiniz.
23. Savaşan Köyü


Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesine bağlı olan Savaşan Köyü, Fırat Nehri’nin kıyısında saklı kalmış bir cennet gibi. İlk kez köye yaklaştığımda, sular altında kalmış taş evlerin ve minaresi hâlâ ayakta duran caminin manzarası beni büyülemişti. Hüzün ve huzurun bir arada yaşandığı bu köy, baraj sularının altında kalan tarihiyle hem dramatik hem de etkileyici bir atmosfer sunuyor.
Köyün en dikkat çekici noktası, yarısı sular altında kalmış cami minaresi. Fırat’ın dingin sularına yansıyan bu minare, Halfeti’nin simgelerinden biri hâline gelmiş durumda. Tekne turuyla köyün kıyılarına yaklaşmak, taş evlerin kalıntılarını yakından görmek ve Fırat’ın eşsiz doğasında süzülmek, insana adeta başka bir dünyadaymış hissi veriyor.
Savaşan Köyü’nün Özellikleri
Baraj yapımı nedeniyle büyük kısmı sular altında kalmıştır.
Tarihi evleri, taş mimarisi ve sulara direnen minaresi ile ünlüdür.
Tekne turlarıyla keşfedilebilen bir destinasyondur.
Fotoğrafçılar için eşsiz kareler sunar.
Savaşan Köyü’nde Yapılacaklar
Tekne Turu: Halfeti’den kalkan teknelerle Savaşan Köyü’nü keşfetmek mümkün.
Fotoğraf Çekmek: Minarenin suda yansıyan silueti, gün doğumu ve gün batımında harika kareler sunuyor.
Tarihi Atmosferi Hissetmek: Köyün geçmişine tanıklık eden taş yapılar, sessizliğiyle size çok şey anlatıyor.
Doğa ile Buluşmak: Fırat’ın serin esintisi eşliğinde tekneyle süzülmek, burayı unutulmaz kılıyor.
Ziyaret İpuçları
Tekne turunu akşamüstü yaparsanız, gün batımında çok özel bir manzara izleyebilirsiniz.
Yanınıza mutlaka fotoğraf makinesi veya iyi bir telefon kamerası alın.
Yaz aylarında oldukça sıcak olabiliyor, şapka ve su bulundurmak faydalı.
Sıkça Sorulan Sorular
Savaşan Köyü nerede?
Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde, Fırat Nehri kıyısında yer alıyor.
Savaşan Köyü’ne nasıl gidilir?
Halfeti’den kalkan tekne turlarıyla ulaşabilirsiniz. Şanlıurfa merkezden Halfeti’ye yaklaşık 1,5 saatte gidiliyor.
Savaşan Köyü neden sular altında kaldı?
Birecik Barajı’nın yapımıyla birlikte köyün büyük kısmı Fırat Nehri’nin suları altında kalmıştır.
Köyü gezmek için ne kadar zaman ayırmalı?
Tekne turu yaklaşık 1-2 saat sürüyor. Fotoğraf çekmek için biraz daha zaman ayırmak keyifli olabilir.
✨ Eğer doğayla tarihin iç içe geçtiği, hüzünlü ama bir o kadar da büyüleyici bir manzara görmek istiyorsanız, Savaşan Köyü mutlaka listenizde olmalı. Tekneyle sulara gömülmüş bu köyün kıyısında süzülürken, hem tarihe tanıklık ediyor hem de Fırat’ın eşsiz güzelliğini doyasıya yaşıyorsunuz.
👉 Şanlıurfa ve Halfeti gezilerinizde en iyi deneyim ve kolay rezervasyon için urfarezervasyon.com’u ziyaret edebilirsiniz.
24. Tek Tek Dağları Milli Parkı


Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesine bağlı olan Savaşan Köyü, Fırat Nehri’nin kıyısında saklı kalmış bir cennet gibi. İlk kez köye yaklaştığımda, sular altında kalmış taş evlerin ve minaresi hâlâ ayakta duran caminin manzarası beni büyülemişti. Hüzün ve huzurun bir arada yaşandığı bu köy, baraj sularının altında kalan tarihiyle hem dramatik hem de etkileyici bir atmosfer sunuyor.
Köyün en dikkat çekici noktası, yarısı sular altında kalmış cami minaresi. Fırat’ın dingin sularına yansıyan bu minare, Halfeti’nin simgelerinden biri hâline gelmiş durumda. Tekne turuyla köyün kıyılarına yaklaşmak, taş evlerin kalıntılarını yakından görmek ve Fırat’ın eşsiz doğasında süzülmek, insana adeta başka bir dünyadaymış hissi veriyor.
Savaşan Köyü’nün Özellikleri
Baraj yapımı nedeniyle büyük kısmı sular altında kalmıştır.
Tarihi evleri, taş mimarisi ve sulara direnen minaresi ile ünlüdür.
Tekne turlarıyla keşfedilebilen bir destinasyondur.
Fotoğrafçılar için eşsiz kareler sunar.
Savaşan Köyü’nde Yapılacaklar
Tekne Turu: Halfeti’den kalkan teknelerle Savaşan Köyü’nü keşfetmek mümkün.
Fotoğraf Çekmek: Minarenin suda yansıyan silueti, gün doğumu ve gün batımında harika kareler sunuyor.
Tarihi Atmosferi Hissetmek: Köyün geçmişine tanıklık eden taş yapılar, sessizliğiyle size çok şey anlatıyor.
Doğa ile Buluşmak: Fırat’ın serin esintisi eşliğinde tekneyle süzülmek, burayı unutulmaz kılıyor.
Ziyaret İpuçları
Tekne turunu akşamüstü yaparsanız, gün batımında çok özel bir manzara izleyebilirsiniz.
Yanınıza mutlaka fotoğraf makinesi veya iyi bir telefon kamerası alın.
Yaz aylarında oldukça sıcak olabiliyor, şapka ve su bulundurmak faydalı.
Sıkça Sorulan Sorular
Savaşan Köyü nerede?
Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde, Fırat Nehri kıyısında yer alıyor.
Savaşan Köyü’ne nasıl gidilir?
Halfeti’den kalkan tekne turlarıyla ulaşabilirsiniz. Şanlıurfa merkezden Halfeti’ye yaklaşık 1,5 saatte gidiliyor.
Savaşan Köyü neden sular altında kaldı?
Birecik Barajı’nın yapımıyla birlikte köyün büyük kısmı Fırat Nehri’nin suları altında kalmıştır.
Köyü gezmek için ne kadar zaman ayırmalı?
Tekne turu yaklaşık 1-2 saat sürüyor. Fotoğraf çekmek için biraz daha zaman ayırmak keyifli olabilir.
✨ Eğer doğayla tarihin iç içe geçtiği, hüzünlü ama bir o kadar da büyüleyici bir manzara görmek istiyorsanız, Savaşan Köyü mutlaka listenizde olmalı. Tekneyle sulara gömülmüş bu köyün kıyısında süzülürken, hem tarihe tanıklık ediyor hem de Fırat’ın eşsiz güzelliğini doyasıya yaşıyorsunuz.
👉 Şanlıurfa ve Halfeti gezilerinizde en iyi deneyim ve kolay rezervasyon için urfarezervasyon.com’u ziyaret edebilirsiniz.